Şu zaman dilimi için Öğretinin en önemli ve hayati tarafları

Gautama Buda

24 Haziran 2014

BEN Gautama Buda.

Ben tekrar geldim, çünkü insanlığın bu  zor zamanında gelememezlik edemezdim.

Benim görevim, yardım etmektir. Bizlerin, Yükselmiş Üstatların insanlığa yapacağı yardımlardan birisi de tavsiyelerimiz ve eğitimimizdir.

Her zaman olduğu gibi kısa Mesajda şu zaman dilimi için Öğretimizin en önemli ve hayati taraflarını yansıtmaya çalışacağım.

Bildiğiniz gibi ve her biriniz bunu kendi hayatınızda da hissedebilirsiniz, çok kritik bir zamandan geçiyorsunuz.

Aslında insanlığın kolektif bilinci: insanlığın ileriki gelişimi hangi yola gideceği ile ilgili bir seçim yapıyor.

Sizler deneme ve yanılma yoluyla yine de İlahi gelişim, ona evrimsel yol diyelim, Yolunu mu seçeceksiniz, ya da bu Evrenin Yaratanı tarafından Dünya insanlığına önceden belirlenen Yol'dan vazgeçeceksiniz. Bu durumda sizi yavaş yavaş bir yozlaşma ve bir çöküş bekliyor.

İnsan hayatının tüm alanlarında iki temel yaklaşım vardır: İlahi olan ve ilahsız olan.

Gün boyu aldığınız kararlar İlahi olan ve ilahsız olan olarak ayrılmaktadır.

Eğer bedenlenmede bulunan bireylerin büyük bir bölümü her gün sadece İlahi seçimler yapsaydı, çevrenizdeki fiziksel dünyanın çok çabuk ve nitelikli bir yönde değişeceğini hayal etmek çok kolaydır.

Ama insanoğlu İlahi Yasa hakkında pek düşünmediği için bu Yasaya uygun olarak hareket etmek çok zor ve hatta neredeyse imkansızdır.

Eski zamanlarda insanlara Yüksek gerçekliğin varlığını hatırlatan kurumlar vardı. Çoğunlukla bunlar kilise kurumu, rahiplik ve ruhbanlık olmuştur.

Ancak yavaş yavaş bu kurumlar amacını kaybetmiş ve onların içinde de Tanrı'yı takip edenler ile muhalif güçlere hizmet edenler şeklinde bir ayrım gerçekleşmiştir.

Yaşamında dini gerçeklerden çok uzak olan insanlar için kilisenin hangi temsilcileri, hangi pozisyonu aldıklarını takip etmek gittikçe zorlaşmıştır.

Aynı şekilde insan yaşamının diğer alanlarında olduğu gibi.

İçinde Işık taşıyan ve tüm kararları Hakikatin Işığıyla aydınlanmış olan insanlar var, karanlık güçlerini temsil eden insanlar da vardır. Ve bu insanlar tam zıt bir şekilde hareket ediyorlar.

İnsan yaşamının tüm alanlarında bu ve diğer bakış açısını benimseyen insanlar olduğu için toplumun derinliklerinde, sürekli Işık ile karanlık, İlahi olan ve ilahi olmayan arasında bir savaş sürüyor.

İnsanlık bir bütün olarak, İyi ile Kötü, Işık ve karanlık ebedi soruları üstünde çok sık sık düşünmediği için normal bir sakini için dünyada aslında neyin olup bittiğini gittikçe daha az anlaşılır oluyor.

Dünyada Işık güçleri ile karanlık güçleri arasında bir savaş sürüyor. Ve bu savaşın sonucu, insanoğlu bir sonraki on yıllarda hangi yolu takip edeceğine karar verecektir.

İnsanlığın kolektif seçimine göre yakın zamanda ya bolluğa, refaha, ahlakın yeniden canlanmasına ve Tanrı'ya olan inanca keskin bir dönüş gerçekleşecek, ya da tam tersi insanlığın tüm alanlarını kapsayacak tam bir yozlaşma ve çöküş gerçekleşecektir.

Bu durumda tarafsız bir pozisyon almak imkansızdır. Sizler devekuşu gibi başınızı kuma gömüp daha güzel zamanları bekleyemezsiniz.

Eğer toplumun her bir üyesi aktif olarak çalışmaya başlamazsa, daha iyi zamanlar hiç bir vakit gelmeyecektir.

İnsanlık tarihinin gelişim seyrinin olumlu da olumsuz da bir olasılığı vardır.

Ve size söyleyebilirim ki, yer kürede apaçık ilahi karşıtı görüşlere bağlanan  ve onları şaşmadan takip eden insanların sayısı öyle çok değildir.

Aynı şekilde açıkça İlahi pozisyonu alan ve Işığı sürekli savunan insanlar da azdır.

İnsanlığın geri kalanı, %99'ı, Işık güçlerin veya karanlık güçlerin etkisi altında kalıyor.

Bu, bilincinizin dışında gerçekleşiyor.

Televizyonda haberleri seyretmiş, olumsuz bir durum görmüşsünüz, daha sonra duygusal bir tepkiye müsaade ediyorsunuz ve fani aklınız bu olumsuz durumu irdelemeye başlıyor. Daha sonra, belki bu durumu arkadaşlarla, komşularla ve tanıdıklarla paylaşmayı isteyeceksiniz. Bu şekilde sizler olumsuz alanı destekliyor, karanlık güçlerin tarafını tutuyorsunuz.

Bu bilinçsiz bir şekilde gerçekleşiyor. Ve medyanız genelinde ilahi olmayan bakış aktarıcıları olan insanlar tarafından yönetildikleri için, yayınlanan haberlere kendinizi kaptırarak, karanlık güçlerin birer yayıncısı oluyorsunuz.

İnsanlığın büyük bir kısmı, zamanının çoğunda televizyon programları seyrettiği için insanlığın büyük bir kısmı karanlık güçlerinin fikirlerinin tutsağıdır.

Ne dersiniz, bu durumda insanlık hangi yolda gelişecektir?

Cevap açıktır.

Bu durumda ne yapılabilir?

Bu sorunun cevabını Mesajlarımızda size fısıldıyoruz.

Olumsuz bilinç durumlarına kapılmayın, bilincinizi sürekli pozitif olanda koruyun, hayatınızdan ilahi olmayan tezahürlerini çıkartın ve kendinizi aydınlık İlahi modellerle çevreleyin.

Ne tüketiyorsanız o oluyorsunuz.

Eğer gelişigüzel kendinizi bilgi akışına sunarsanız, medyanın yaydığı olumsuzluğun yayıncısı haline geliyorsunuz.

Olumsuzluk bilincinize yerleştiğinde, kısa bir zaman sonra olumsuz tezahürler şeklinde fiziksel plana yerleşiyor.

Bu şekilde olumsuzluk kendi kendini çoğaltıyor.

Ama aynı şekilde olumlu olan da kendi kendini çoğaltabilir.

Yer kürede gerçekleşen tüm süreçlerin yönetim mekanizması sizin içinizdedir. Her birinizin içinde bir çeşit devre anahtarı, bir vana  bulunmakta ve o, ya İlahi kararlar almaya ya da ilahi olmayan bir yolu takip etmeye sizi  zorluyor.

Ve her gün bir kaç kez devre anahtarınızı ya ilahi yöne ya da ilahi olmayan yöne doğru çevirebilirsiniz.

Bizler yaşamınızda ne şekilde ayrım yapacağınızı ve İlahi dünya ile uyumu nasıl koruyacağınızı öğretiyoruz.

İlk ve en önemli adımınız, İlahi dünyanın varlığına inanmanız ve Işığa hizmet etme isteğiniz olacaktır.

Kesin ve dönülmez bir şekilde seçiminizi yaptığınızda,  insanlığın kritik, en aktif bölümü aynı seçimi yaptığında, o zaman korkacak bir şeyimiz kalmayacaktır. İnsanlığın ileriki evrimi, evrimsel yoldan gidecektir.

Bu yüzden Öğretimizi özenle veriyoruz. Her bir ruh için savaş sürüyor. Onun kurtuluşu için.

BEN Gautama Buda.

© Tatyana Mikuşina, 2014

Kurulum Tarihi : 25/06/2014 · 10:49
Son Güncelleme : 25/06/2014 · 10:49
Kategori : Dikte XIII-10
Sayfa Oku 3983 defa

 Sayfayı Yazdır      Sayfayı Yazdır