Gezegenin kaderi, karanlık zamanlarda kendi Alevinizi nasıl koruyacağınızı bağlıdır

Gezegenin kaderi, karanlık zamanlarda kendi Alevinizi nasıl koruyacağınızı bağlıdır

Sanat Kumara

19 Aralık 2020

BEN Sanat Kumara. Bugün sevgililerim, bu Mesajı iletme gerekliliği konusunda Karmik Kurulu’nu ikna etmeyi başardım. Öğretimizin bir başka önemli yönüne değinmezsek, o tam olmayacaktır.

Her şeyden önce, tüm Öğretimizin İnsanlığa en derin Sevgiye dayanarak verildiğini anlamanızı istiyorum.

Bizler daha önce söylemiştik ve Ben tekrar ediyorum: İnsan faaliyetinin en önemli alanı ruhsal alandır. İnsan hayatının diğer tüm alanların iyi olması, bu alanda düzenin nasıl kurulduğuna bağlıdır.

Bu nedenle bugün çok hassas ve son derece önemli bir konuya değineceğiz: Öğretimizin takipçileri arasında, buğdayın samandan ayrılmasıdır.

Öğreti, Kozmik Konsey tarafından verilen olağanüstü dispenzasyon sayesinde Elçimiz aracılığıyla dünyanıza geldi.

Bu kritik dönüm noktasında Dünya, Kadim Öğretinin yenilenmiş bir aktarımına ihtiyacı vardı, böylece ruhsal alandaki işleri düzene koyduktan sonra, insan faaliyetinin diğer tüm alanlarında da düzen sağlanırdı.

Öğretimizin aktarılmasından ilk yıllarından itibaren, bu görev için hazırladığımız ve bedenlenmeden önce belirli yükümlülükler üstlenen kişilerin yüzde 90’ının, vazifelerini yerine getirme zamanı geldiğinde, Elçimizi birbiri ardına terk etmeye başladıkları gerçeğiyle karşı karşıya kaldık. Misyonlarımızın bir kişi için tasarlanmadığını anlıyorsunuzdur. İyi eğitimli ve iyi bir hazırlık görmüş ışık taşıyıcılarından oluşan bir müfrezenin, belirli yönlerde Elçimize yardım etmesi gerekiyordu.

Ve ilk birkaç yıl içinde neredeyse tamamı, yükümlülüklerini yerine getirmedi. Aslında, korkunç bir ihanet işlendi. Ve bu ihanet, bu bireylerin ruhları üzerine silinmez bir yüktü olarak çöktü. Karmik Kurul’un karşısına çıktıklarında ve yaptıklarını öğrendikleri andan daha büyük bir acı olmayacaktır.

Acilen, kelimenin tam anlamıyla hareket halindeyken, misyonun planını değiştirmeye, misyonu yerine getirmeye devam etmemiz gerekiyordu, fakat eksik bir biçimde.

Karşılaştığımız bir başka şey ise, Öğretimiz sancağı altına toplanan, güzel sözler söyleyen ve hatta işlerimizi yapmaya çalışan kişilerdi. Fakat bunlar koyun postuna bürünmüş kurtlardı.

Yüzyıllar boyunca bu bireyler, ruhsal topluluklarda, manastırlarda ve misyonlarımız dahilinde hareket ederek misyonlarımızı mahvetmiştir.

Ve nihayet, buğdayın samandan ayrıldığı bu zamanda onlar bedenlendiler. Tehlike şu ki bu bireylerin, olgunlaşmamış ruhlar üzerinde zararlı bir etkiye sahip olması ve hatta bu ruhları ölüme götürmesidir. Bu sefer faaliyetlerinin açıkça meyve vermesini bekledik. Aslında bu şahısların aracılığıyla, Rusya’daki misyonumuz gerçekleşmedi ve diğer ülkelerde ciddi hasarlara neden oldu.

Ancak, şimdi Büyük Karmik Kurulu’nun, Bize karşı olan güçlerin bu temsilcilerinin, Karmik Mahkemeye çıkmalarına izin verecek reddedilemez delilere sahiptir. Elçimize bu kişilerin isimlerini açıklama yetkisi veriyorum. Fakat herkese böyle bir hak verildiği anlamına gelmez. Yargılamayın ve yargılanmayacaksınız. Bununla birlikte, bu özel durumda, adlarının açıklanması gereklidir, çünkü birçoğu yaptıklarını görüyor ve pek çoğu, koyun kılığına giren kurtlara inanıyor, onları takip ediyor ve ruhlarını kaybediyorlar. Bu bireylerin işledikleri suçları gören diğerleri ise, onların neden Öğretilerimizin takipçileri safında olduklarını şaşırıyorlar ve bu, pek çok ışık ruhu Öğretimizden uzaklaştırıyor.

Bu kişilerin yalan, iftira, gözden düşürme gibi denenmiş yöntemlerini kullanarak Elçimizden intikam alacaklarını çok iyi anlıyorum:. Elçimiz Öğretimizden ayrılamaz [bir parçası] olduğu için, onların intikamı tüm Öğretiyi tehlikeye atacaktır. Ve bu, tıpkı Musa’nın dağdan inerken Altın Buzağı’nın etrafında dans edenleri görmesi ve Tanrı’nın yazdığı İlahi Yasa tabletlerinin öfkeyle kırması gibi olacaktır.

Görünüşe göre Öğretimizin sizin dünyanıza gelme zamanı henüz gelmemiştir. Mevcut dünya, yüksek bir Öğreti için fazla karanlık ve kasvetlidir.

Bizler, Öğretimiz etrafında hırsızlık, dolandırıcılık, ihanet, dedikodu ve elçimize doğrudan saygısızlık şeklinde iğrençliklerin olmasına izin veremeyiz.

Şunu da söylemeyim ki diğer sözde takipçilerimizin çoğu, Musa zamanında Altın Buzağı önünde dans edenlerden hiçbir farkı yoktur. Onlar Öğretimizi tüketiyorlar, Mesajlarımızı bir başka eğlenceymiş gibi okuyorlar ve hemen farklı rafine ruhsal zevkler aramaya yöneliyorlar. Bu ruhsal tüketicilerin, Öğretimize temas etmeye hak etmiyorlar. Sağlıklı koyunları hastalıklı sürüden ayırmanın zamanı geldi.

Elçimizin, Musa gibi haykırma zamanıdır: “Rab’den yana olanlar yanıma gelsin” Altın Buzağı önünde dans edenlere ne olduğunu hatırlıyor musunuz? [1]

Ancak, sizin zamanınızda hainleri cezalandırmak için kılıca gerek yoktur. Karmanın ipini zayıflatmamız bize yeter ve Dünya karanlık bir örtü ile kaplanacaktır. Altın Buzağı’nın savunucuları, insanlığı yok etmek için birçok sofistike silahlar yaratmıştır. Bu silahlar, modern zamanlarda Altın Buzağı çevresinde dans edenleri yok edecektir.

Yalnızca bir avuç seçilmiş Tanrı’ya, Üstatlara ve Elçimize sadık kalmaya devam ediyorlar. Sadık hizmetkârlarımızın çakralarındaki ışıkları yandığı sürece, Dünya gezegenindeki evrimlerin kurtuluşu için umut vardır.

Bu nedenle şimdi sevgililerim, size kartal yuvamdaki yavru kuşlara sesleniyorum. Şimdi tüm gücünüzün ve yeteneklerinizin muazzam bir çabasıyla yüzleşeceksiniz, böylece çevrenizde, inançlarını ve bağlılıklarını koruyan o ruhlar kurtarılmış olsun.

Ruhsal alanda işleri düzene sokmadan, insan faaliyetinin diğer tüm alanlarını düzene koymak imkansızdır. Samimi olmayan, yalancı, Hiyerarşiye ve Elçimize saygı duymayan kişiler, manevi alanda gerekli değişiklikleri yapamazlar. Bu değişiklikler olmadan, tüm dünyada İlahi değişimler imkansızdır.

Zor zamanlar geliyor. Bu zamanların insan topluluğunun en bilinçli, en gelişmiş kısmının seçiminden kaynaklandığını size hatırlatırım. Bu zor zamanda, en iyiler enkarnasyona gönderildi. Birçoğu ya ihanet ederek ya da Altın Buzağı’nın önünde dans ederek, Yolu terk etmeleri çok üzücüdür.

Ama şimdi, insanlığın en iyi parçasının seçimi, sadece bütün ülkelerin değil, tüm dünyanın kaderini nasıl etkilediğini açıkça görülüyor.

Son olarak, bize sadık olanlara, zor zamanlara hazırlanmanıza çağırıyorum. Gezegenin kaderi, karanlık zamanlarda kendi Alevinizi nasıl koruyacağınızı bağlıdır.

BEN Sanat Kumara.

İnsanlığa karşı muazzam bir Sevgim olmasaydı, bugün dünyadaki durumu açıklayan bu Mesajı vermeye gelmezdim. Om.

© Tatyana Mikuşina, 2020

————————————————–

[1] İncil, “Mısır’dan Çıkış” bölüm 32:

15 Musa döndü, elinde antlaşma koşulları yazılı iki taş levhayla dağdan indi. Levhaların ön ve arka iki yüzü de yazılıydı.

16 Onları Tanrı yapmıştı, üzerlerindeki oyma yazılar O’nun yazısıydı.

19 Musa ordugâha yaklaşınca, buzağıyı ve oynayan insanları gördü; çok öfkelendi. Elindeki taş levhaları fırlatıp dağın eteğinde parçaladı.

20 Yaptıkları buzağıyı alıp yaktı, toz haline gelinceye dek ezdi, sonra suya serperek İsrailliler’e içirdi.

26 Musa ordugahın girişinde durdu, “RAB’dan yana olanlar yanıma gelsin!” dedi. Bütün Levililer çevresine toplandı.

27 Musa şöyle dedi: “İsrail’in Tanrısı RAB diyor ki: ‘Herkes kılıcını kuşansın. Ordugâhta kapı kapı dolaşarak kardeşini, komşusunu, yakınını öldürsün.'”

28 Levililer Musa’nın buyruğunu yerine getirdiler. O gün halktan üç bine yakın adam öldürüldü.

 

KAPAT