Topluluk hakkında bir Öğreti

Gautama Buda

15 Ocak 2010

 

BEN Gautama Buda. Bugün, belki de herkesin ilgisini çekmeyecek olan, ama üzerine değinmeyi gerekli gördüğüm bir konu hakkında daha detaylı bir şekilde konuşmak için geldim. Bugün, toplulukla ve bir topluluğun oluşturulmasıyla ilgili algılamanızı ilgilendiren bazı unsurları aydınlatmak için geldim. Bizler birçok Mesajda bu konuya değindik. Ne var ki bu, çok derin bir Öğreti değildi. Bizler daha çok düşüncelerinizi bu yöne yönlendirmeye çalıştık. Çünkü insanlığın evrimsel gelişimindeki bir sonraki etap, topluluk etabıdır. Bununla birlikte, topluluk kavramı o kadar çok çarpıtmalar içeriyor ki; bu konunun ele alındığı her seferinde, bu kavramlar ve terimler çok dikkatlice kullanılmalı ve bu kavramların ortalama insan düzeyinde nasıl anlaşıldığı mukayese edilmelidir. Dünyanızda her şeyin çift özellikli bir karaktere sahip olduğunu ve neyi ele alırsak alalım her şeyin iki tarafının bulunduğunu bizler zaten defalarca söyledik. Ve bizler, Yükselmiş

Üstatlar’ın kastettikleri topluluk imajını sizin bilincinize ne kadar açık bir şekilde getirmeyi başarabilirsek, toplumdaki değişim sürecinin doğru yönde ilerleme ihtimali, o kadar daha yüksek olacaktır. Şimdiye kadar insanlık, topluluk fikrinin anlaşılmasıyla ilgili mesele hakkında, benim Gautama Buda olarak bedenlenmem esnasında elde ettiği düzeyden daha yükseğine çıkamamıştır. Üstatlar´ın anlayışına en fazla yakınlaşabilen topluluk imajını, fiziksel planda oluşturmayı işte o zamanlar başardım. Fakat şimdi bu imajın mükemmellikten çok uzak olduğunu görüyorum. Çünkü her şey, bana bir Öğretmen gibi saygı duyulmasına dayalıydı ve çoğu talimatlarımı, özünü dahi tam kavramadan takip etmekteydi. Elbette ki, Buda bilinç seviyesine ulaşmış olan bir Öğretmene, tam kayıtsız ve koşulsuz bir itaatla, topluluğun bir üyesi olan ve Öğretmenin talimatlarını içtenlikle takip eden herkesin gelişimi dev adımlarla gerçekleşir. Ve beni kendi Öğretmenleri olarak kabul eden bu kişilerin pek çoğu, o bedenlenmede veya bir sonrakinde Buda bilincine yakın bir bilinç seviyesine ulaştılar.

Bununla birlikte, böyle bir topluluğun bir kusuru vardır. O da, Öğretmen bedenden ayrıldıktan bir süre sonra her şey yüksek ruhsal seviyeye uyum göstermeyi bırakır. İnsanlar aynı seremonileri yerine getirir, aynı ahlaki prensipleri izlemeyi sürdürür, ancak topluluğun üzerine kurulmuş olduğu temel unsur artık olmadığı için zamanla her şey sönüyor ve Dünya´da var olan ortalama seviyeye iniyor. Rusya halkının geçtiğimiz yirminci yüzyılda deneyimlediği başka bir topluluk imajı daha vardır. Bu da bir topluluktu, ama nedense bu topluluk hakkında konuşulmaya başlandığında, insanların ilgileri kayboluyor. Çünkü insanlığın rüyası ve Işık hayali, bilinç seviyeleri bakımından, olağan maddi planda bulunan ve fiziksel planın geleneksel kategorilerine göre düşünen insanlar tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bunun gibi bir topluluk yalnızca, insanlar dış koşullar tarafından böyle bir toplulukta yaşamaya zorlanırlarsa var olabilir. Bu koşullar ise korku, baskı ve farklı düşünen kişilerin doğrudan yok edilmesi olabilir. Bu yüzden, böyle bir topluluğun Üstatların oluşturulması gerekliliğinden bahsettiği toplulukla hiçbir ilgisi olamaz. O halde, geriye ne kalıyor? Ve Üstatlar’ın insanlıkla ilgili planı hangi şekilde gerçeğe dönüştürülebilecektir? Şunu söyleyebilirim ki; yukarıdan gelen talimatlarla, bu talimatlar Yükselmiş Üstatlar’dan gelse bile, bir topluluk inşa etmek mümkün değildir. Topluluk; her şeyden önce insanların bir bilinç seviyesidir, ki o da altıncı ve yedinci kök ırkların bilinç seviyesine denk gelir. Sizlere şunu söyleyebilirim ki şu zamanda bedene gelmek için İlahi bir fırsatı dua ederek istemiş bu ırkların fedakâr bireyleri, kazanmış oldukları bütün tecrübeyi kaybettiler ve Dünyada var olan ortalama seviyeye düştüler. O halde, yaratılan durumdan çıkış ne olabilir? Topluluk yalnızca Buda veya İsa bilinç seviyesine ulaşmış insanlardan oluşabilir. Etrafınıza bir bakın ve çevrenizden kimin Buda bilinç seviyesine ulaştığına bir bakın.

Eğer böyle bireyler varsa, onlar herhangi bir yerleşim yerinden en az yirmi dört saatlik bir yürüme mesafesinde bulunurlar. Çünkü tek bir Buda bile, sizin yerleşim yerlerinizin titreşimlerine birkaç saatten fazla dayanamaz. Ruhsal başarılarla donanmamış, sıradan insanların yaşadığı yerlerde yaşayarak, bir insanın yüksek bir ruhsal düzeye ulaşabileceği büyük bir efsanedir. İşte bu yüzden bizler, altıncı ve yedinci kök ırklara mensup bireylerin gelişi ve hatta Yükselmiş Üstatlar’ın bedenlenmeleri için şartların oluşturulabileceği, kendi kendine yeten yerleşim yerlerinin -yaratılmasının gerekli olduğunu söylüyoruz. Bizler bu düşünceyi, Elçimiz aracılığıyla verilen bütün Mesaj dönemleri boyunca, yeterince aydınlattık. Ve hatta bizler Elçimizin Aşramına çok yakın bir yerde böyle bir yerleşim yerinin oluşturulması için başarısız bir girişimde bile bulunduk. Ancak girişimlerimizin başarısızlığa uğradığını şimdi açıkça görüyoruz, çünkü yerli halk ve bazı bireyler tarafından çok sert bir muhalefetle karşılaştık, ayrıca desteklerine ve projemize doğrudan katılmalarını güvendiğimiz Işık Taşıyıcıları tarafından da destek alamadık.

Elçimizin Aşramına dayandırılarak bir topluluk oluşturmaya yönelik İlahi fırsat penceresi kapanmıştır. Ve şimdi bizler, insanların bilinci, hiç olmazsa azıcık ama gereken yönde ilerlesin diye, üç dört yıl önceki dersleri yeniden vermek zorundayız. Sıralara yeniden oturmanız ve yeni eğitim dönemine tekrar yeniden başlamanız gerekecektir. Endişelenmeyin; bu, Dünya insanlığı için tipik, olağan bir durumdur. Ve Göklerin Merhameti sayesinde, Üstatlar’ın planlarının gerçeğe dönüştürebilecek fiziksel platform hâlâ korunmaktadır.

Okuduğunuz Mesajlar, er ya da geç bilincinizin bir niteliğine dönüşeceğini ve Üstatlar’ın sözlerini, yatmadan önce yapılan eğlenceli bir okuma gibi değil de yaşamınızdaki direk talimatlarmış gibi algılayabileceğinize dair umudumuzu kaybetmiyoruz.

 

BEN Ağabeyiniz Gautama.

 

KAPAT